top of page

ANAYASA MAHKEMESİ ÖZEL HAYATA SAYGININ İHLALİ DEDİ

ÖRGÜT İLE İRTİBATLI OLDUĞU GEREKÇESİ İLE KAPATILMIŞ OLAN OKULDA ÇALIŞAN ÖGRETMENİN, BİRDAHA ÖZEL EĞİTİM KURUMLARINDA ÇALIŞAMAYACAĞINA İLİŞKİN KARARI ANAYASA MAHKEMESİ ÖZEL HAYATA SAYGININ İHLALİ KABUL ETTİ


Anayasa Mahkemesi Genel Kurulu 6/1/2022 tarihinde, …. (B. No: 2018/25011) başvurusunda, Anayasa’nın 20. maddesinde güvence altına alınan özel hayata saygı hakkının ihlal edildiğine karar vermiştir.

Anayasa mahkemesinin basın açıklaması şu şekildedir;

Olaylar

Başvurucunun çalıştığı özel okul, millî güvenliğe tehdit oluşturduğu, Fetullahçı Terör Örgütü ve/veya Paralel Devlet Yapılanması ile aidiyeti, iltisakı veya irtibatı olduğu gerekçeleriyle 667 sayılı Olağanüstü Hal Kapsamında Alınan Tedbirlere İlişkin Kanun Hükmünde Kararname'nin (667 sayılı OHAL KHK'sı) hükümleri gereği kapatılmıştır.

Millî Eğitim Bakanlığının 7783529 sayılı Genelge'si (Genelge) kapsamında çalıştığı okulun kapatılması nedeniyle özel okulda çalışma izninin iptal edildiği ve başka bir kurum için yeniden izin düzenlenemeyeceği Valilik tarafından başvurucuya bildirilmiştir. Başvurucu, idari işlemin iptali talebinin Valilik tarafından zımnen reddedilmesi üzerine İdare Mahkemesinde (Mahkeme) iptal davası açmıştır. Mahkeme davanın reddine karar vermiştir. Başvurucunun anılan karara karşı yaptığı istinaf başvurusu, Bölge İdare Mahkemesi tarafından kesin olarak reddedilmiştir.

İddialar

Başvurucu, öğretmen olarak çalışma izninin iptal edilmesi ve yeniden çalışma izni düzenlenmesinin yasaklanması nedenleriyle özel hayata saygı hakkının ihlal edildiğini ileri sürmüştür.

Mahkemenin Değerlendirmesi

Derece mahkemelerinin kararları gözetildiğinde somut olaya konu olan idari işlemin 667 sayılı OHAL KHK'sı, 5580 sayılı Özel Öğretim Kurumları Kanunu ile Genelge’ye dayandırıldığı anlaşılmaktadır.

5580 sayılı Kanun ve Millî Eğitim Bakanlığı Özel Öğretim Kurumları Yönetmeliği'nin hükümleri birlikte değerlendirildiğinde; özel öğretim kurumlarında çalışabilmenin valilikler tarafından verilecek çalışma iznine bağlandığı, bu kapsamda valiliklerce yapılacak inceleme sonucunda mevzuatta belirtilen şartları sağlayan kişiye iznin verilebildiği ancak bu iznin sadece kişinin sözleşme yaptığı okulda çalışmasına imkân sağladığı anlaşılmaktadır.

Bunun yanında ilgili mevzuatta özel öğretim kurumunun kapatılması hâlinde çalışma izninin iptalinin gerektiğine ilişkin açık bir hüküm bulunmadığı, çalışma izninin valilikler tarafından verilebileceği ve iptal edilebileceğine dair genel düzenlemelere yer verildiği görülmüştür. Ayrıca çalışma iznine tabi olarak mesleğini ifa eden bir kişinin çalışma izninin iptal edilmesinin bir sonucu olarak doğrudan özel kurumlarda çalışma yasağı getirilmesine ve böyle bir yasağın uygulanma şartlarına ilişkin bir hükmün olmadığı anlaşılmaktadır.

667 sayılı OHAL KHK'sında sadece özel öğretim kurumlarının kapatılmasına ilişkin hüküm olduğu, bu kurumlarda çalışan öğretmen ve personelin bir daha özel öğretim kurumlarında çalışamayacağına dair hiçbir hüküm yer almadığı, bu yasağın sadece Genelge ile belirlendiği, bir düzenleyici idari işlemle temel hak ve özgürlüklerin sınırlandırılmasının mümkün olmadığı vurgulanmalıdır.

Özel hayata saygı hakkına yönelik bir müdahalenin Anayasa'nın öngördüğü güvencelere uygun kabul edilebilmesinin ilk ve temel şartı müdahalenin kanuni dayanağının bulunmasıdır. Somut olayda ise başvurucunun özel hayatına yapılan müdahalenin sonuç olarak Genelge’ye dayandığı sabittir. Buradan hareketle ilgili kanunlarda açık bir düzenleme olmaksızın bir idari işlem ile başvurucunun mesleğini icra etmesinin engellendiği anlaşılmıştır.

Anayasa Mahkemesi açıklanan gerekçelerle özel hayata saygı hakkının ihlal edildiğine karar vermiştir.



IV. Özel hayatın gizliliği ve korunması

A. Özel hayatın gizliliği

Madde 20 – Herkes, özel hayatına ve aile hayatına saygı gösterilmesini isteme hakkına sahiptir. Özel hayatın ve aile hayatının gizliliğine dokunulamaz. (Mülga üçüncü cümle: 3/10/2001-4709/5 md.)

(Değişik fıkra: 3/10/2001-4709/5 md.) Millî güvenlik, kamu düzeni, suç işlenmesinin önlenmesi, genel sağlık ve genel ahlâkın korunması veya başkalarının hak ve özgürlüklerinin korunması sebeplerinden biri veya birkaçına bağlı olarak, usulüne göre verilmiş hâkim kararı olmadıkça; yine bu sebeplere bağlı olarak gecikmesinde sakınca bulunan hallerde de kanunla yetkili kılınmış merciin yazılı emri bulunmadıkça; kimsenin üstü, özel kâğıtları ve eşyası aranamaz ve bunlara el konulamaz. Yetkili merciin kararı yirmidört saat içinde görevli hâkimin onayına sunulur. Hâkim, kararını el koymadan itibaren kırksekiz saat içinde açıklar; aksi halde, el koyma kendiliğinden kalkar.

(Ek fıkra: 7/5/2010-5982/2 md.) Herkes, kendisiyle ilgili kişisel verilerin korunmasını isteme hakkına sahiptir. Bu hak; kişinin kendisiyle ilgili kişisel veriler hakkında bilgilendirilme, bu verilere erişme, bunların düzeltilmesini veya silinmesini talep etme ve amaçları doğrultusunda kullanılıp kullanılmadığını öğrenmeyi de kapsar. Kişisel veriler, ancak kanunda öngörülen hallerde veya kişinin açık rızasıyla işlenebilir. Kişisel verilerin korunmasına ilişkin esas ve usuller kanunla düzenlenir.


1 Comment


Feyza Olcek
Feyza Olcek
Apr 22, 2022

Bu bilgilendirmeniz çok

Like

Biz Size Ulaşalım

Mail adresiniz bize ulaştı, size döneceğiz.

©2022, ÖLÇEK HUKUK DANIŞMANLIK 

bottom of page